suriye

Suriye’yi kim kurtaracak?

 

Bugün İslam dünyası olarak yaşadığımız bütün sorunların temelinde 750 yıl önce başlayan ve yıllar geçtikçe çirkin sonuçları üstüste biriken bir tek ihmal yatmaktadır: İttihad-ı İslam.

19. yüzyıldan itibaren Müslüman düşünürler İttihad-ı İslam konusuna kafa yorup dile getirseler de, gerçekleştirmek için siyasi faaliyetler gösterseler de yapılanlar yüzeysel ve sloganik çabalardan öteye gitmedi. Çünkü ittihad sadece siyasi katmanın değil, toplumsal katmanların ve bireylerin de dönüşümünü gerektirmekteydi.

Arap halklarının 2011 baharından itibaren ayaklanmaya başlamalarıyla yaşanan olaylar dikkatleri İttihad-ı İslam idealine tekrar çevirdi. Batılı devletlerin, İsrail’in muhafızı olarak Arap toplulukların başına getirdiği diktatörlerin on yıllardır uyguladıkları baskıcı politikalar, sadece parti/grup/kişi egemenliklerini korumaya yönelik değil, hem Batılı egemen güçlerin bölgedeki menfaatlerini, hem de İsrail’in geleceğini güvence altında tutmaya yönelikti.

İnsanca bir hayat düzeni kurmayı hayal eden bölge halklarının Arap baharının getirdiği umutla diktatörlerini devirmek için ayaklanmalarından sonra yaşanan bütün olumsuzluklar, Osmanlı’dan sonra bölgenin Batılı devletler tarafından paylaşılarak işgal edilmesinin, 1950’lerdeki devrimler sonucu çekilmek zorunda kaldıkları zaman geride bıraktıkları sorunların ve zahiren bölgeyi terk etseler bile zihniyetleri, kurumları, siyasetleri ve firmaları aracılığıyla yönetmeye devam etmelerinin tabii sonuçlarıdır.

Hiç kimsenin içine sindiremediği ve İslam’ın saffetine, nezahetine ve izzetine yakışmayan ve akıl, vicdan sahiplerini İslam dünyasında akan kanın durması/yangının söndürülmesi için yine Batılı devletlerin firavunane siyasetlerinden medet umar hale getiren bu durumun sebebi, Bediüzzaman’ın İslam toplumunun oluşmasında zaruri şart olarak gördüğü İttihad-ı İslam’ın ihmalidir: “Rüya hacda sükût etti. Çünkü, haccın ve ondaki hikmetin ihmali, musibeti değil, gazap ve kahrı celb etti. Cezası da keffâretü’z-zünub değil, kessâretü’z-zünub oldu. Haccın bahusus taarrüfle tevhid-i efkârı, teavünle teşrik-i mesaiyi tazammun eden içindeki siyaset-i âliye-i İslâmiye ve maslahat-ı vâsia-i içtimaiyenin ihmalidir ki, düşmana milyonlarla İslâmı, İslâm aleyhinde istihdama zemin ihzar etti…” (http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=Sunuhat&Page=71)

***

“Biz ferec ve ferah ve sürur ve fütuhat isteriz fakat kâfirlerin kılıcıyla değil!” (http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=Lemalar&Page=107) sözünün hangi makamda kime/neye karşı söylendiği hakkında en ufak bir fikre sahip olmayan ve ölçüleri analiz için hiç bir gayret sarf etmeden uluorta kullanmaktan imtina etmeyen vazifeşinaslar, bu sözün sahibinin [Bediüzzaman] NATO’ya giren hükümeti onayladığı, Sovyetler Birliği’nin tehditleri yüzünden Batılı devletlerce dayatılan çok partili demokrasiyi benimsediği, İngiltere’nin öncülüğünde kurulan Bağdat Paktı için Reis-i cumhur Celal Bayar’ı tebrik ettiği, kâh ABD, kâh Rusya ile flört eden Menderes’i “İslam kahramanı” olarak ilan ettiği, farz vazife olan İttihad-ı İslam’ı İngiltere ve Fransa gibi devletlerin de destekleyeceğini söylediği lahika mektuplarını nasıl izah ediyorlar acaba?

Esad’a karşı operasyonun gündemde olduğu bugünlerde kâfirlerin kılıcıyla gelecek olan fütuhatı istemeyen yazarlar korosu, 1995’te Bosna Hersek, 1999’da Kosova Amerikan uçakları tarafından bombalanırken neden ‘istemezük’ diye yazmadılar? Oradakiler bizden olmadığı için mi? Ya da o bombardımanın ferec getirmeyeceğini mi düşünüyorlardı? yoksa malum ölçü o zaman gözlerinden mi kaçmıştı?

BM/NATO zaten ABD/İsrail güdümünde Suriye’ye girmesin, Batılı devletler müdahale etmesin, Türkiye savaşa girmesin, muhaliflere silah gönderilmesin, savaşanlara destek vermek zulme ortak olmaktır; beyler derdiniz ne sizin? Bu saatten sonra istifa etmeye yanaşmayan Esad kendi kendine öldürmekten vaz mı geçecek? Esad/Hizbullah 2 yıldan beri yaptığı katliama devam etsin mi istiyorsunuz?

Yazıyı Paylaş


Tags :

Bir Cevap Yazın

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>