TÜİK her yıl gelir ve yaşam koşulları araştırmasının sonuçlarını yayınlar. Ülkemizdeki gelir dağılımını göstermesi açısından söz konusu rakamlar bize önemli bilgiler vermektedir. Bu araştırmalarda benim en çok önemsediğim alt başlık ise Gini katsayısıdır.
Gini katsayısı, gelir dağılımındaki eşitsizliği ölçmede en çok kullanılan katsayıdır. Gini katsayısı, 0 ile 1 aralığında bir değer alır. 0 mutlak eşitlik, 1 ise mutlak eşitsizliktir. Eğer gelir dağılımında eşitsizlik artarsa değer 1’e yaklaşır, tersi durumda ise 0’a yaklaşır.
İslamiyeti temel referans olarak aldığımızda gelirin eşit dağılımı büyük önem arz etmektedir. Ki zekat ibadetinin en büyük işlevi de sosyal hayatın bu yönüne vurgudur. Bununla ilgili olarak Said Nursi’nin Eski Said Dönemi Eserleri’nden Rumuz’da yer alan bölüm, tezimize delil olarak gösterilebilir:
- “Şu alemin ihtilali nedir?
- Sa’yin sermaye ile mücadelesidir.
- Acaba ikisini barıştırmak çaresi yok mudur?
- Evet, vücub-i zekat ve hurmet-i riba, karz-ı hasen şerait-i sulhiyedir. Şu riba taşını altından çeksek, şu zalim medeniyet kasrı çökecektir.”
Tabi bu konuda çeşitli fikir akımlarının farklı görüşleri elbette mevcuttur. Mesela liberaller, tam serbest piyasa ekonomisinde fakir kalan insanın fakir kalma olayını kendisiyle alakalı görmektedir. Onlara göre fakirler, çalışsaydı zengin olabilirdi. Yada sosyalistlere göre ise devleti kutsallaştırıp devlete çalışıp devlet eliyle bu dağıtımın adil olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Yada son dönemde sosyal liberalist görüşler ortaya atılmaktadır. Bu tartışmaları bir başka yazıya bırakarak Türkiye’nin son gini katsayısı rakamlarına dönmek istiyorum.
Gini katsayısı-Gini coefficient | ||||||||
2006 | 2007 | 2008 | 2009 | 2010 | 2011 | 2012 | 2013 | |
Türkiye | 0,428 | 0,406 | 0,405 | 0,415 | 0,402 | 0,404 | 0,402 | 0,400 |
Kent | 0,415 | 0,394 | 0,395 | 0,405 | 0,389 | 0,394 | 0,391 | 0,392 |
Kır | 0,406 | 0,375 | 0,378 | 0,380 | 0,379 | 0,385 | 0,377 | 0,365 |
TR1 İstanbul | 0,375 | 0,346 | 0,362 | 0,363 | 0,373 | 0,371 | 0,384 | 0,392 |
TR2 Batı Marmara | 0,350 | 0,321 | 0,331 | 0,361 | 0,360 | 0,365 | 0,356 | 0,337 |
TR3 Ege | 0,426 | 0,376 | 0,387 | 0,381 | 0,387 | 0,397 | 0,382 | 0,370 |
TR4 Doğu Marmara | 0,392 | 0,393 | 0,335 | 0,368 | 0,341 | 0,326 | 0,344 | 0,322 |
TR5 Batı Anadolu | 0,413 | 0,379 | 0,402 | 0,408 | 0,367 | 0,374 | 0,369 | 0,396 |
TR6 Akdeniz | 0,421 | 0,418 | 0,387 | 0,403 | 0,397 | 0,404 | 0,407 | 0,399 |
TR7 Orta Anadolu | 0,342 | 0,328 | 0,339 | 0,395 | 0,362 | 0,366 | 0,360 | 0,342 |
TR8 Batı Karadeniz | 0,372 | 0,360 | 0,366 | 0,382 | 0,348 | 0,335 | 0,338 | 0,331 |
TR9 Doğu Karadeniz | 0,378 | 0,346 | 0,365 | 0,359 | 0,327 | 0,327 | 0,309 | 0,315 |
TRA Kuzeydoğu Anadolu | 0,381 | 0,405 | 0,436 | 0,407 | 0,404 | 0,390 | 0,393 | 0,398 |
TRB Ortadoğu Anadolu | 0,404 | 0,397 | 0,405 | 0,415 | 0,417 | 0,427 | 0,386 | 0,373 |
TRC Güneydoğu Anadolu | 0,396 | 0,366 | 0,395 | 0,411 | 0,404 | 0,396 | 0,375 | 0,380 |
Türkiye’nin Gini katsayısında son 8 yıldır olağanüstü dalgalanmaların olmadığını görüyoruz. Ancak Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine baktığımızda rakamlarımızın yukarıda olduğunu gözlemleyebiliyoruz. OECD gini katsayısı ortalamalası 0,32 olup ülkeler bazındaki dağılımı da aşağıdaki gibidir.
Ülkeler | Gini Katsayısı | Ülkeler | Gini Katsayısı |
ABD | 0.380 | İrlanda | 0.331 |
Almanya | 0.286 | İtalya | 0.319 |
Avustralya | 0.334 | Japonya | 0.336 |
Avusturya | 0.267 | Kanada | 0.320 |
Belçika | 0.262 | Kore | 0.311 |
Çek Cumhuriyeti | 0.256 | Meksika | 0.466 |
Danimarka | 0.252 | Macaristan | 0.272 |
Finlandiya | 0.260 | Norveç | 0.249 |
Fransa | 0.303 | Portekiz | 0.344 |
Hollanda | 0.288 | OECD Ortalaması | 0.316 |
İngiltere | 0.341 | Şili | 0.501 |
İspanya | 0.338 | Türkiye | 0.411 |
İsrail | 0.376 | Yeni Zelanda | 0.317 |
İsveç | 0.269 | Yunanistan | 0,337 |
Rakamlara baktığımızda Türkiye’nin gelir adaletsizliğinde 3. Sırada olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye ile birlikte gelir adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülkeler, Şili, Meksika, Türkiye, ABD ve İsrail. Son dönemde Avrupa’da yaşanan krizden oldukça etkilenen İspanya, Yunanistan gibi ülkelerin gelir dağılımında bizden daha adil olduklarını söyleyebiliriz. İskandinav ülkelerinin ise gelir dağılımında en adil ülkelerin başında geldiğini söyleyebiliriz.
Bu tablolara bakınca elbetteki çok umutlu bir tablo ortaya çıkmıyor. Ancak Kalkınma Bakanlığı “Gelir Dağılımı Adaleti ve Yoksullukla Mücadelede 2014 yılı hedefleri” başlığı altında değinilen konular bize ümit aşılıyor:
- Gelir dağılımının iyileştirilmesi
- Yoksulluğun azaltılması
- Yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında bulunan kesimlerin fırsatlara erişimlerinin kolaylaştırılması yoluyla ekonomik ve sosyal hayata katılımlarının artması ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesi…
Tüm bu veriler eşliğinde Müslüman bir ülke olarak gelir dağılımındaki orantısızlığımızı 0 noktasına yaklaştırmak için Müslümanca bir duruş sergilememiz kaçınılmazdır. Aksi takdirde toplumu bir arada tutan manevi değerlerimiz her geçen gün artarak değerini kaybedecektir. Toplumda doğacak olan çatışma, tamiri zor belki de imkansız olayları netice verecektir. Bununla alakalı olarak Said Nursi, Mektubat eserinin 22. Mektub kısmında şu satırlara yer vermektedir:
“Çünki beşerde, havas ve avam iki tabaka var. Havastan avama merhamet ve ihsan ve avamdan havassa karşı hürmet ve itaatı temin edecek, zekattır. Yoksa yukarıdan avamın başına zulüm ve tahakküm iner, avamdan zenginlere karşı kin ve isyan çıkar. İki tabaka-i beşer daimî bir mücadele-i maneviyede, bir keşmekeş-i ihtilafta bulunur. Gele gele tâ Rusya’da olduğu gibi, sa’y ve sermaye mücadelesi suretinde boğuşmaya başlar.”
Bu satırlar çerçevesinden baktığımızda İslam ülkelerinde yaşanan problemin temelinde de bu konu olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Arap baharı bu nedenle başlamıştı. Suudi Arabistan’da olası Arap Baharı söylentileri, memurlara yapılan %100’den fazla yapılan zam oranıyla engellenmiştir. Öyleyse İttihad-ı İslam’a da kapı açacak bu mesele hakkında biraz olsun mümince bir duruşa sahip olmamız duasıyla…
Böylesine mühim bir konuyu gündeme getirdiğin için çok teşekkürler Yavuz. Sorum var: Zekat sebebiyle gelir katsayısında sıfıra ilerleyiş, gini de belirir mi? En nihayetinde zekat, kayıt dışı bir ekonomi. Acaba zekatın ekonomideki eşitsizliğe olan devası, ampirik bir analize tabi tutulabilir mi? Bu zengin-fakir düşmanlığı, meselenin sosyo-psikolojik yönüne işaret ediyor. Aklıma şu geldi, belki de, en azından zekat işlendiğini var saydığımız bir toplumla, gini katsayısı hemen hemen yakın başka bir Batı toplumu karşılaştırmalı bir analize tabi tutulursa, belki buradan güzel bir doktora tezi çıkabilir. Yani hem sosyoloji, hem psikoloji, hem de ekonominin kavramsal ve teorik çerçevesinden istifade eden inter-disipliner bir çalışmayı kastediyorum. Ne dersiniz?
Elbetteki zekat ile gini katsayısı 0′a yaklaşmayacaktır.O zaman da gerek TÜİK’in gelir ve yaşam koşulları araştırması başlığı altındaki diğer araştırma sonuçları gerekse de mutluluk endeksi araştırmaları bize anlamlı bir sonuç verecektir.Belki gini katsayısı 0′a yaklaşmayacak ama ülke mutluluk endeksinde üst sıralara yerleşeceğiz.Bu cihetiyle bakıldığı zaman, senin yorumunu da baz aldığımızda ABD ile Türkiye arasında böyle bir araştırma güzel bir çalışma olabilir.ABD ile Türkiye’nin gini katsayıları yakın.Mutluluk endeksi sıralamasında ise ABD 17., Türkiye ise 77.Müslüman bir ülke olmamıza rağmen hem gelirimiz eşit dağılmıyor hem de mutluluk endeksinde gerilerde kalıyoruz.Masaya elbet yatırılması gereken bir konu.Kim bilir belki biz, belki bir başka biri için bir ilham olması duasıyla.