Seçimlerden çıktığımız şu günlerde hükümeti hangi partilerin kuracağı, koalisyon denkleminin ne olacağı merak konusu ve bir o kadar da gerilim üretiyor. Zira dört parti de birbirine çok uzak noktalarda duruyorlar. Fakat anlaşılan o ki, bütün bu mesafeye rağmen bir uzlaşı olacak.
Bu yazdığımın başlıkla da konumuzla da doğrudan bir alakası yok ama bize bir mihenk olacak. Onu aşağıda ifade etmeye çalışacağım.
Asıl mevzumuz şu:
Bildiğiniz üzere Risale-i Nur Külliyatı’nın telif haklarıyla ilgili Nurcular arasında ciddi bir ihtilaf yaşandı. Düğümü kendi aralarında çözmeyi beceremeyen naşirlerden bir kısmının yönlendirmesiyle Ak Parti hükümeti bir tasarrufta bulundu. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yaptığı düzenlemeyle Külliyat’ın telif hakları Kültür Bakanlığı’na verildi, o da Diyanet İşleri Başkanlığını yetkilendirdi.
Bu arada bazı naşirlerin de yönlendirmesiyle CHP ilgili maddeleri Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı, iptal istemiyle. Ve henüz yeni düzenlemeye göre hiçbir yayınevi Risale basamadan, AYM kanun maddelerini iptal etti.[1]
Bu kararla Külliyat’ın telif hakları önceden olduğu gibi müellifin yasal varislerine iade edilmiş oldu. Yeniden başa dönüldü; Kültür Bakanlığı bandrol verebilmek için yayınevlerinden telif sözleşmesi/vekaletname isteyecektir.
“Ağabeylerin” veraset iddiası daha evvel mahkeme kararıyla düştüğüne göre[2], yayınevlerinin neşriyat yapabilmelerinin yolu, Bediüzzaman’ın yasal varisleri olan akrabalarından ilgili belgeleri alabilmelerinden geçiyor.
Fakat her yayınevi/cemaat kendi adına gittiği için varislerin tamamı buna “evet” demiyor.
O zaman şu yolun denenmesi gerekiyor: mevcut bütün yayınevleri/cemaatler bir “koalisyon” oluşturarak varislerin kapısını çalabilir ve “Hiçkimse Külliyat’ı inhisar altına almayacak” sözü verebilir. Ve hatta tüm tarafların iştirakiyle yeni bir hükmi şahsiyet oluşturularak telif hakları oraya devredilebilir.
Peki siyaseten birbirinin anti-tezi olan partiler bile koalisyon hükümeti kurabiliyorken, “Haliliye mesleği”nin mensubu olan Nurcular böyle bir “koalisyon” oluşturabilirler mi?
Bence “Nurcular” oluşturamazlar.
Fakat “Nur Talebeleri” oluşturabilir.
İhlas ve uhuvvet risalelerinin emri de bu yönde zaten, değil mi?
Not: Bağımsız genç Nur Talebeleri inisiyatif alıp örgütlenerek, çözüm için girişimde bulunabilirler.